8 Ocak 2013 Salı

Yerle gök, azla çok arasında...


Evet bugün benim doğum günüm takvim hesabına, parmak hesabına, annemle babamın anlattıklarına bakılırsa o gün bugün. Oysa bana göre durum çok farklı. Ben 27 sene önce bugün doğmuş olsam da şu bir gerçek ki ben asıl doğuşumu Dukan'dan sonra yaşadım. Kabuğumu kırdım ve o kısa süreli çirkin ördek yavrusu formumdan kurtuldum. Bu yüzden google misali "kendimi şanslı hissediyorum" :)

Geçen sene ki doğum günümü hatırlıyorum da. İlk defa kendi pastamdan yememiştim.  3 ayrı yerde pasta kesip tek bir çatalı bile ağzıma götürmemiştim. Kendime yeni bir ben hediye etmiştim son doğum günümde. Ve bu hediyeye de gözüm gibi baklamalı kıymetini fazlasıyla bilmeliydim. Ben biliyordum ki bunun birinci şartı da artık o pastalardan tatmamaktan geçiyordu. Bu defa ödül denilen bir olayla karşı karşıya olmam bu doğum günümde pasta olayını daha cazip kılıyor ama aslında durum böyle değil. Çünkü işin şu tarafı var belki de pastasız bir doğum günüdür bugün, haberim yok. Belki sadece sanal alemde akıllara gelmese bile sağ bantın üzerinde zorla insanların gözüle sokulacak. Bir söz ile iki kelime ile 'kutlanacak' ve gerçekte hiçbir şey olmamış gibi duygusuz, heyecansız, eğlencesiz, gülmesiz geçip gidilecek. Nerden mi biliyorum ? Benim böyle de doğum günlerim oldu da ordan biliyorum. Yani anlayacağınız bugün de tarih tekerrürden ibaretliğini bir kez daha gözler önüne serilebilir, dejavu denilen olay bir kez daha beni bulabilir. :)

Garip duygularla birlikte bir o kadar da yalın duygular içindeyim bugün. 27 yaşımın ilk günü ve ben sadece "27 yaşındayım hepsi bu..." modunda uyandım bugün.. Peki 27 yaş nasıl olunurdu ki ? İnsan 27 yaşında ne olurdu, ne olmalıydı ? Ben ne olmuştum ? Aslında bunları bile düşünemeyecek kadar umursamazım bugün.. Olsun gözüm olsun ne olacaksa olsun boşvermişliğinde 27 yaşımı karşılıyorum.

Büyüyorum belki..

Beklentisiz,
umursamaz,
biraz yorgun,
daha kendine dönük
ve daha politik.
Daha politik diyorum çünkü sürekli ne hissediyorsan ona göre davranmak insanı hiçbir yere getirmiyor.
Artık daha çok farkındayım,
daha zayıfım,
daha güçlüyüm,
aileme daha çok zaman ayırıyorum,
daha daha daha...

Daha az kırılıyorum,
daha az bekliyorum,
daha az yiyorum,
daha az somurtuyorum,
daha az şikayet ediyorum,
daha daha daha...

Daha programlı olabileyim mesela, daha pratik, daha hızlı, daha çok sevmeli, daha çok sevilmeli, hatta az biraz da sempatik olayım ben bu yaşımda :) Daha çok espri yapayım, daha çok güleyim, daha çok güldüreyim :)

Umutlarım da var vaatlerim de,
Evlenmek belki, ardından üçüz çocuk.. Nasıl yapılır bu üçüz çocuk bilmem ama doğaçlama oluverse beni ne denli mesut eder tahmin edemezsiniz. Hepsini bu sene bu yaşımda istiyorum. Ah şu dolabı da çizdirip yaptırayım bu sene. Ne dolapmış arkadaş 26 yaşında başladım 27 yaşımda bitireceğim. Üstüne de ustalık eserim diye mi yazdırsam ne yapsam ? :) Dolap olmadan benim bu evlilik, çocuk planlarım pek bir havada kalıyor. O yüzden dolap önemli :) :))

Konuyu dağıtmayayım.

Özetle;
2013'ün 27'sinin bana daha az ......  ve daha çok ....... getirmesi dileğiyle,

27 yaşın kutlu olsun güzel !



8 yorum:

  1. Kuzu sakın dolabı bahane etme....Hayatın boyunca ne dolaplar yaptırılacak relax ol...Tekrar kutlu olsun...Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahh o dolapppp :))) Teşekkür ederimm Hülya ablacım :)

      Sil
  2. ıyıkı dogdun ıyıkı senı tanıdım yenı yasın butun dıleklerını gerceklestırsın. senı sewıyoruz balıkım

    YanıtlaSil
  3. iyi ki doğdun..iyi ki senin yazdıklarını okudum.bana inanılmaz güç verdin.eğer mesajımı ciddiye alıp cevap yazmasaydın ben şu an bu kadar karalı olamazdım.teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. <3 <3 <3 ben teşekkür ederim asıl.. çok çok çok teşekkürler :)

      Sil