Evet nerelerdeydim ben, nerelerdeydi Çağlar ?
Yaklaşık bi 10 gündür yokuz sanırım. En son 76.7 dedik ve gittik..
Hem de nerelere gittik; 77’lere 78’lere hatta 78.8’lere bile uğradık. Ve
sonunda 76.0 ile açtık yine kapımızı. Şimdi cevabını merak ettiğiniz şu soru
var kafanızda ? N’oldu diyeti mi bozdu Çağlar, yani kaçamak mı yaptı ? Hemen
cevaplayayım. Yok anacım, bozduğumuz falan yok. Az yemek yeme var, öğün atlama
var, kepeği aksatma var, bolca da stres var. Daha ne olsun. Bunların hepsi
birleşince emin olun kaçamak kadar etkili sonuçlar bırakıyor bünyede. Biz
yaşayıp gördük.
Peki neden bunların hepsi birleşti böyle bir anda ? Her şey
yolunda tam gaz giderken neden bu durma duraklama ? Cevabı çok açık ; Biraz
diyetten sıkılma, çokça da rahatlık batma..
Sen ıspanak yeme, brüksel lahanası yeme, brokoli yeme, pırasa
yeme, karnabaharı zorla ye o da sadece pilav olarak ondan sonra da sürekli aynı
yiyecekleri yemekten sıkıldım de. Ispanak yemediği için sadece ıspanak
yemeğinden değil ıspanakla yapılan her türlü tariften de mahrum kalıyor
vatandaş ama bunu göremeyecek kadar da inatçı ve sinirli bir bünyeye sahip.
Yani değinmek istediğim konu şu ki; bir sebzeden hoşlanılmadığı için tüketmemek
bir çeşit yemeği değil en az üç beş çeşit yemeği de listenizden dışarı atmak
demek oluyor. Bu yüzden bir sebzeyi yememeyi düşünürken bunu da göz önünde
bulundurun. Aksi takdirde diyetten sıkılmanız kaçınılmaz olacaktır. Unutmadan
bir de dip not geçeyim ; Ispanak, brüksel lahanası, brokoli, pırasa, karnabahar
gibi gibi gibi sebzeler yerseniz ölmezsiniz. Bakın biz yiyoruz ve ölmedik.
Diğer konumuz ; öğün atlama. Neymiş efendim iştahı yokmuş.
İştahının olmaması senin acıkmadığın anlamına gelmiyor ne yazık ki. Bu güne
kadar almış olduğun o kiloların biraz da nedeni bu zaten. Bunun yüzünden aç
kalma ve bunun yüzünden metabolizmanın yavaşlaması. Biz ki madem kilo
verebilmek için ilk temel kuralın metabolizmanın yeniden hızlandırılması
gerektiğini biliyoruz o halde nedir bu yavaşlaması için elimizden geleni yapma
olayı ? İştahsızlık, öğün atlatır. Bu çok açık ve net. Öğün atlamak da Dukan’ın
dediği gibi bir sonraki öğünde alınan kalorinin sonuna kadar yaramasına neden
olduğuna göre bu durumu kavrayabilmek ve bu hataya bir daha düşmemek gerekiyor.
Kepek konusunda ise, zaman zaman yememe yani mesela 2 gün üst üste yemediği yemek istemediği zaman oldu. Bir güne çok fazla itirazım olmamıştı ama iki gün üst üste aynı şekilde tüketmemesi ve bunu 10 günde 1 yapmak istemesi aramızda ciddi tartışmalara neden oldu. Kepeğin önemini anlatmaktan sıkılır hale geldim inanın. Sonuçta kitapta da yeterince bahsedilmiş bu kepeğin önemi. Hatta her şeyi geçtim adam 'yaşam boyu yulaf kepeği' demiş. Siz buradan o önemi sezemiyorsanız zaten diyecek çokta fazla bir şey bulamıyorum ben.
Ve her şeyin ötesinde.. stres.
Bunların üzerine kiloda oynama olduğunu görmeyen bünyenin şaşkınlığı, beklentileri, acabaları ve nedenleri ile kendine yaşattığı stres. Belki bunu yenmenin en basit yolu birkaç gün tartıya çıkmamak gibi görünse de onu da denedi. Sinirlenmesini seziyordum ve 2-3 gün tartılmayıp yine aynı rakamı gördüğünde yüzündeki ifadeye anlam verebilen evdeki tek kişi bendim sanırım. Ki ben bir günümü bile tartılmadan geçirmiyordum, çünkü bana göre kendini takip etmenin, kontrol altında tutmanın en etkili yollarından biri her sabah tartılmaktı. Yine de günlerce tartıda aynı rakamı görmenin ne demek olduğunu iyi bilenlerdendim. Bu yüzden onu sakinliğe davet etsem de hiçbir faydası olmayacağını biliyordum, o yine de kafasına takıyordu. Ve kısır döngü böylelikle başlamış oluyordu.
Anlatacaklarım çok aslında ama kısa kesmek istiyorum zira ruhen ve fiziken fazlasıyla yorgunum bu aralar. Kısaca demem o ki; siz siz olun bu hatalardan kaçının ve diyetinize sıkı
sıkıya sarılın. Emin olun ki sonunda gülen taraf siz olacaksınız. Ben kazandım,
siz de kazanacaksınız.
Kendinize ve diyetinize iyi bakın,
Sevgilerimle…